Baskılara karşı direniyorlar
Hizmet-İş’in AKP’li belediyelerin yöneticileri eliyle sürdürdüğü sendika değiştirme baskısına karşı direnen Belediye-İş üyesi işçiler çeşitli eylemlerle baskı ve tehditleri protesto ettiler.
Belediyede iftarlı eylem
Baskıların-- Ramazan ayında da devam ettiğini belirten işçiler, tepkilerini Büyükşehir Belediyesi’nin Saraçhane’deki binası önünde 12 Ağustos akşamı iftar açarak dile getirdiler.
Açıklamayı okuyan Belediye-İş 1 No’lu Şube Başkanı Muhammet Ceylan, belediyedeki işveren vekillerinin sendikalarının üyelerine tehdit yoluyla istifa baskısında bulunduğunu dile getirdi.
Sendika değiştirmeyen üyelerinin sürgünlere maruz kaldığını ifade eden Ceylan, bu nedenle 16 yönetici hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını hatırlattı. Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a da seslenen Ceylan, bu baskıların kaldırılması için gerekli uyarıların yapılması talebini dile getirdi. Açıklamanın ardından hazırlanan iftar sofrasına oturan işçiler ezanın okunmasıyla iftarlarını açtılar.
Havuzda eylem
Belediye-İş üyeleri 17 Ağustos günü Aksaray’daki sendika binası önünde toplanarak belediye binasına yürüdüler.
Türk-İş’e bağlı sendikaların yöneticilerinin de destek verdiği eyleme Elvan Çikolata ve Perfetti işçileri de katılım sağladı.
Belediye binası önüne gelen işçiler yolu bir süre trafiğe kapatarak oturma eylemi gerçekleştirdiler. Polisle yaşanan kısa süreli gerginliğin ardından bina önüne geçen kitle basın açıklaması gerçekleştirdi.
“İşveren suç işliyor”
Eylemde basın açıklamasını okuyan Belediye-İş İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Gülüm, ocak ayından bu yana süren işveren baskılarına dikkat çekti. Onca tehdide rağmen sendika değiştirmemelerinin, belediye yönetiminin daha fazla baskı yapmasının nedeni haline geldiğini söyleyen Gülüm, Belediye-İş’e geri dönüşlerin ise bu baskıları daha da arttırdığını sözlerine ekledi.
Sendika değiştirme baskısının işten atma tehdidine kadar vardığını söyleyerek açıklamasını sürdüren Gülüm, baskı yapanları son kez uyardıklarını vurguladı.
Havuza girdiler
Belediye yöneticilerinin baskı ve tehditlerine karşı öfkelerini sloganlarına yansıtan işçiler İBB Genel Sekreteri’yle görüşme talebinde bulundular. Yarım saati aşkın süre devam eden bekleyiş sırasında belediyenin havuzuna giren işçiler pankart açıp sloganlar atarak tepkilerini dile getirdiler. Belediye-İş üyeleri eylemlerini, belediye yönetiminin bugün veya ileriki günlerde sendika yöneticileriyle görüşme sözünü vermesiyle noktaladılar. Bu görüşmelerden sonuç alınamaması durumunda bir dahaki gelişlerinde belediyenin önünden ayrılmayacaklarını söylediler. Eyleme BDSP de destek verdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul
AKAN-SEL işçilerinden eylem
Mersin Limanı’nda aylar süren direniş sonucu TÜMTİS’te örgütlenen AKAN-SEL Nakliyat işçileri, patron saldırılarına eylemle yanıt verdi.
AKAN-SEL patronu bir süre önce forklift bölümünde “daralma” gerekçesiyle sendika üyesi 5 işçiyi işten çıkartmıştı. Sendika ve patron arasında yapılan görüşmelerin ardından 5 işçi tekrar işe geri alındı. Ancak işçiler 17 kişilik bir listenin olduğunu ve işten atma saldırısı beklediklerini dile getiriyorlar. Patron saldırılarına karşı 12 Ağustos Cuma günü liman A kapısı önünde toplanan işçiler liman genelinde son dönemde artan baskı ve işten atmalara da tepki gösterdiler.
Saldırılara karşı direniş
Yaklaşık 200 işçinin katıldığı eylemde basın açıklamasını okuyan TÜMTİS Mersin Şube Başkanı Savaş Gürkan, liman işçilerinin örgütlülüğüne yönelik saldırıların direnişle karşılanacağını belirtti.
Gürkan’ın konuşması, işçiler tarafından alkışlarla ve “TÜMTİS nerede biz oradayız” sloganlarıyla karşılandı.
21 Temmuz’dan bu yana liman A kapısı önünde direnişte olan UĞURSAN’a bağlı NÇ Denizcilik işçilerinin onurlu mücadelesini desteklediklerini belirten Gürkan’ın açıklaması sık sık sloganlarla kesildi.
Eylemde konuşan Yol-İş Sendikası Mersin İl Temsilcisi İrfan Gültekin, emek ile sermaye arasındaki savaşın her zaman var olduğunu ve şimdi de devam ettiğini belirtti. Gültekin, liman işçilerinin mücadelesini her koşulda destekleyeceklerini duyurdu.
Liman işçileriyle dayanışma
Açıklamanın ardından içerideki işçiler işbaşı yaparken dışarıdaki kitle direnişçi NÇ Denizcilik işçilerini ziyaret etmek amacıyla direniş çadırına yöneldiler.
Kızıl Bayrak / Mersin
‘Gül bahçesi’nde kazanım
Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sürdürdüğü direnişi kazanımla sonuçlanan Güllü Hanoğlu direniş çadırını kaldırdı.
Dev Sağlık-İş üyesi Hanoğlu, emek ve meslek örgütlerinin katılımıyla gerçekleştirilen eylemde taşerona karşı zafer kazandıklarını söyledi.
İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğluise, sağlıkta taşeronlaştırmanın doğurduğu sorunlara dikkat çekti.
Eylem DİSK Genel Başkan Vekili Tayfun Görgün’ün konuşmasıyla devam etti. Dev Sağlık-İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise bu başarının Taksim Hastanesi çalışanlarının başarısı olduğunu söyledi.
Eylem direniş çadırının toplanması ile son buldu. Hanoğlu açıklamanın ardından işbaşı yaptı.
Savranoğlu işçileri dayanışmaya çağırıyor
Deri-İş Sendikası, Savranoğlu patronunun işten atma saldırılarına direnişle yanıt veriyor. İşten çıkartılan 2 işçinin direnişi sürerken, 15 Ağustos günü bir işçi daha haksız yere işten çıkarılarak, direniş nöbetinde yerini aldı.
“Savranoğlu’da direniş kazanacak”
Deri-İş üyesi işçiler Cumartesi eylemlerinin ikincisini 13 Ağustos günü gerçekleştirdiler. Eylem, fabrikada çalışan işçilerin saat 13.00’deki mesai bitiminin ardından direniş alanına gelmeleriyle başladı. Her hafta farklı bir kurguyla gerçekleştirileceği duyurulan eylemin bu ayağında ‘sessiz yürüyüş’ yapıldı. Kitle fabrika önünde tek sıra oluşturarak sessiz yürüyüşe başladı. Menemen Belediyesi Kültür ve Nikah Salonu önünde sona eren yürüyüş boyunca işçiler direnişlerini sahiplenmeye çağıran mektup tarzındaki bildirileri Menemen halkına dağıttılar.
“Patronun oyunu boşa çıktı”
Belediyenin konferans salonunda gerçekleştirilen toplantıda ilk sözü Deri-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Makum Alagöz aldı. Mücadelelerine sadece iyi bir ücret talep etmek için başlamadıklarını ifade eden Alagöz, kadınlara yönelik tacizin engellenmesini ve işçilerin insan olduğunun hatırlanmasını istediklerini sözlerine ekledi.
Alagöz’ün ardından, fabrikada çalışırken çalışamaz raporu alan bir kadın işçi söz aldı. Konuşmasında ağır çalışma koşullarından bahseden kadın işçi, üretimde kullanılan kimyasal maddeler yüzünden astım olduğunu, çalışamaz raporu aldığını ve işini kaybettiğini ama fabrikaya girerken sağlam raporu alarak girdiğini söyledi.
“Savranoğlu’na sendika girecek!”
Ardından Deri-İş Sendikası İzmir Şube Sekreteri Erdoğan Güney basın açıklamasını okudu.
Açıklamanın ardından sözü TÜMTİS İzmir Şube Başkanı Şükrü Günseli aldı. Günseli işçilerin köle olmadığını söyleyerek zaferin birlikten geçtiğini vurguladı.
Eyleme, Deri-İş İzmir Şube üyesi Deri 2000 Fabrikası işçileri, TÜMTİS İzmir Şube üye ve yöneticileri, BDSP, Partizan, Kaldıraç, Mücadele Birliği, EDP ve EMEP destek verdi.
Kızıl Bayrak / İzmir
|